29 Kasım 2007 Perşembe

belkiiiiii

KELİMELERİN KİFAYETSİZ KALDIĞI ANLAR

bazı anlar ve durumlar vardır hani boğazınızdan kelimeler fırlamak için zıplaşıp dururlar ama sen susmak zorundasındır.gözünün önündedir ve sen onun hala haketmese bile bir diğeri için canının yandığını gözlerinden okuyorsundur.işin başka bir garip tarafı ise diğerininde gururuna ve büyük bir metropol insanı olmasına yenik düşmesidir .işte öyle anlarda susmak varya dünyanın en zor kararı ve davranışıdır ...

DOĞRU İNSAN

merhaba uzunca bir aradan ve çalkantılı bir ruh halinden sonra nihayet kendimi toparlama gücünü kendimde bulabildim ve yazmaya karar verdim.Hemde şu insanı hem dünyanın en mutlu hemde en bedbaht insanı yapan duygu hakkında ..

evet hepimizin hem dost hemde sevgili için belirli standartları ve bir arayışı var .hepimiz doğru insanı arıyoruz.kimilerimiz için doğru insan cebi dolu ,kariyer sahibi,yakışıklı vs.kimimiz için se bu guruba bende kendimi rahatlıkla dahil edebilirim ona sevgisini saklamadan ifade eden,samimi ,eğlenceli ,zeki ve romantik birisidir doğru insan! sanırım bu hayattan hep büyük şeyler bekliyoruz.bu yüzden yaşadığımız hertürlü ilişkideki insanı da bu beklentilerin içine hapsediyoruz.ve karşımızdaki insanda bu beklentilere yeteri kadar yanıt veremediğinde ise başlıyoruz şikayet etmeye oysa bu beklentilerden kendimizi sıyırabilsek nasılda mutlu olacağız ; karşımızdaki insanı olduğu gibi kabullenip onun farklı bir kültürle farklı bir şekilde yetiştirildiğini hayat görüşünün farklı olacağını bir kabullenebilsek ! ve biz bunlarla uğraşaduralım hayat akıp gidiyor avuçlarımızdan.bazen doğru insanı ,doğru dost ,u doğru arkadaşı ; bulmak için mucizeler beklememize gerek yoktur.sadece etrafınıza daha dikkatli bakmanız ve size elini uzatanlara elinizi uzatmanız kısacası herkese bir şans vermeniz yeterlidir...

16 Kasım 2007 Cuma

CANIM ARKADAŞIM VE BENİM ŞARKIMIZ BU (fethiyecim senin ve benim )

HERŞEY SEN DE GİZLİ

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...


Can Yücel |

PABLO NERUDA dan....

Yavaş yavaş ölürler,
Seyahat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
Müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörmeyi barındırmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler,
İzzeti nefislerini yıkanlar,
Hiçbir zaman yardım
istemeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
Her gün aynı yolları
yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve
değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyen
veya bir yabancı ile konuşmayanlar.
Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan
kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar,
Yavaş yavaş ölürler.
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta ve işte bedbaht olup istikamet
değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk
almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin
dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler...*

15 Kasım 2007 Perşembe

Sonbahar Bazen de Yeşermek İçindir

Uçmayın güvercinler boşuna,

Ebemkuşağı yine belirme güneşin ötesinde

Hey martılar!size söylüyorum çığlık atmayın

Bir kuş gibi gökyüzünde süzülen tayyareler

Şiirler yazamam size

Ne olur çıkmayın gökyüzüne

Size bakmıyorum zira

Orada kıvırcık bir bulut var

Onadır gözlerimdeki sevda.

Her şey söylenebilir bir “öteki” için çünkü her şey ama her şey onun içinde gizlidir.”Öteki” başka bir şeydir.Başkadır önce değildir,eskisi yada eskileri gibi.Öteki başkadır.Bir kitabın sayfasıdır kesin,belki elli birinci sayfadır,elliye kadar yaşananları unutup ayrı bir başlığa başlanan,belki kırk dokuzdur elliye ulaşmaya çalışan ama beraberdir inan,ayrı değildir “öteki”’nden.Ayrılmazlar asla,bu yüzden ötekidir.Hem sorarım size 51’in nesi fazla,49’un neyi eksik?

Karanlıkta yol gösteren ve diğerlerinden daha çok parlayan kutup yıldızı ötekidir.

Ötekidir,eski bir istasyonda herkesin bindiği dala konmayıp akıma kapılan acemi bir güvercin.

Denizi olan bir şehir ötekidir,olmayanına nispet.

Ötekidir ak bir sayfa,parmak uçlarında çevrilmiş önceki bütün kara sayfalara müspet.

Aşk da böyledir,farklıdır sürüp giden bir acıya göre,aşk acıdan sonra başlar ama ayrı değildir acıda aşktan.Aşk başlar,acı biter.

Nevzat Çelik’e göre bir atlıkarıncadır,belki de bu yüzden.

“Acı ve Aşk birbirine söz vermiş iki atlı karıncadır,takip eder birbirini ama yakalamaz asla “ötekini”.”

Aşk ötekidir.

Adını bildiğim bir çiçek,ötekidir bilmediğine nispet.

Okulu asıp sessiz bir lojman boşluğuna sığınan mavi önlüklü çocuk ötekidir.

Bir tan vakti,bir de akşam üstü çıkan,ufuk kızıllığında yankılanan yani ne siyah ne beyaz,ne gündüz ne gece olan turuncu’dur öteki olan.

Ötekidir,şemsiyelerini yer ıslanmasın diye açan şairler.

Bilmem izlediniz mi 1900 adlı filmi.Okyanustaki bir gemide bulunmuş çocuğun hikayesidir.O çocuktur,daha sonra geminin balo salonunda piyano çalan bir büyük adam olacak.Doğduğu günden beri karaya ayak basmayarak,her şeyi o dev geminin içinde yaşayacak olan da o adamdır.Bir kere olsun okyanusu karadan izlemeyecek olanda o’dur.Dünyanın en iyi piyanisti de.

Bu dünyaca ünlü piyanisti sadece Avrupayı 20.yy’ın başında Amerikaya taşıyan gemiye binenler görebilir.Yani eski olan her şeyi bir yana bırakıp çok fazla bilmediği yeni bir yere yerleşmek için cesaret edebilenler.Yani risk alabilenler.

Belki de bu yüzden dünya dillerinde sadece Çince’de yan yana gelmiş iki kelimeyle anlatılır risk;imkan ve tehlike.

Belki de bu yüzden Akgün Akova’nın şiiri bunu en iyi tanımlar;

“gittiğim bütün hekimler aynı şeyi söylediler

söz birliği etmişçesine

‘aşk hastalığıdır bunun adı

ve çok sarsar insanı bu yaştan sonra’

oysa ne yalan söyliyeyim,

ben yalnızca bir kuyruklu yıldıza çarptığımı sanmıştım

yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken

yüreğim bir patlamayla aydınlanınca.”

Belki de değil,

kesinlikle bu yüzden bu kadar çok aşka benzer,kalbimin orta yerinde açan çiğdem

12 Kasım 2007 Pazartesi

Bireysellik ve Bencillik Farkı

Soru:Bireysellik ve bencillik arasındaki fark nedir?
Cevap: birey öncelikle kendinden sorumludur. bencileştiği zaman etrafına zarar verir. ben duygusu hepimizde az çok vardır kişi ne kadar bencilleşirse o kadar kendine ve çevresine zarara verir. birey olarak sorumluluklarımızı bilelim ve öylede davranalım

Cevap: Bireysellik kendi hayatını istediğin gibi şekillendirip yaşayabilme hakkı, bencillik kendi hayatını yaşarken başkalarına yaptığın haksızlıklar diye düşünüyorum.

Cevap: Bana göre bireysellik güzel, bencillik kötüdür. Birbirine yakın kavramlar gibi görünse de aslında birbirinden çok farklıdır. Arada önemli bir çizgi vardır, bu ayrımı yapan, yaşamına uygulayabilen kişi sayısı da bence azdır. Bencilik yapan insan sayısı daha fazladır. İnsanları teraziye koysak o taraf (bencillik) ağır gelir. Bireysellikte koltuk değneği aramayan, kendi ayakları üzerinde durabilen, kararlarını alıp yaşamına uygulayabilen, kendi hayatından ve sorumlu olduğu hayatlardan, bugünden ve gelecekten sorumluluk alan bir kişiden bahsedilir.

Cevap: bireysellik insanın kendi öz saygısı içindir, fakat; bencillik insanın kendi öz saygısızlığı içindir insanın kendisi hakkında yanlış düşünülmesine sebep olur

Cevap: Bireysellikte karşı tarafa zarar verme yoktur, kendi için en iyisini yaparken kimseye zarar vermez. Bencillikte karşı tarafa zarar verme ya da hakkını yeme vardır diye düşünüyorum.

Cevap: bireysellik toplum içindeki kimliğinizle yaptığınız toplumun bir parçası olarak gerçekleştirdiğiniz davranış ve olgulardır. bencillik ise sadece kendinizin içinizde derinliklerinizdeki sizin istek ve arzularının karşılandığı durumlardır.

Cevap: Bireysellik, diğer insanları da kendi gibi değerli ve önemli bularak kendini onlar arasında onlarla birlikte kendini kendine özel olarak ifade edebilmesidir. Bencillik; kendisinin dışındaki insanları önemsemeyen, değer vermeyen, her zaman her yerde varsa yoksa ben diyen insanları anlıyorum. Temel ayrım, bireysel toplumsallaşmış, sosyal olan kişiyi, bencil toplumsallaşmamış ben merkezli cahil bir kişiyi ifade eder.

Cevap: Bireysellik, başkalarına zarar vermeyecek kadar özgürlüğünün içinde dans ederek şevk ve azimle kendini gelişime adamaktır. Bu gelişim süreci başkalarına faydalı olabilecek düzeye geldikten sonra artık bencillikle bireysellik arasındaki çizgi belirmeye başlar eğer kendin dışındakilere de faydalı olabilecek donanım ve kapasiteye ulaşıp da hala kendinden başkalarını düşünmüyorsan o zaman bencilliğe doğru yol almışsındır demek.

Cevap: Bireysellik, kendinde varolanı mertçe ortaya koyma farklılığından utanmamaktır. Bencillik egoizmin kardeşidir.

Cevap: bireysellik kişiyi benzerlerinden ayıran özelliklerin bütünü, bencillik ise hep bana hep bana.

Cevap: Bence anlam olarak her ikisi de ´ben´ olma durumudur. Fakat taşıdıkları niyet dolayısıyla bu ´ben´olma durumu farklı anlam yüklüyor her ikisine. Bireysellikte kişi kendisi için iyi sonuçlara varmaya çalışırken başkalarına zararlı etkenlerde bulunacak veya onlara aldırmaz şekilde hareket etme düşüncesinde olmaz. Ancak bencillikte kişi sadece kendi durumuna aldırır ve bu durumun kimi nasıl etkilediği ile ilgili değil. Sonuç diğerleri için ne kadar zarar verici olursa olsun, bencil kişi ´bananeci´ yaklaşımlar içerisindedir daima.

Cevap: Bireysellik, kanımca insanın kendisine saygısıdır. Çünkü insan kendini mutlu etmezse başkalarını mutlu edemez. Ancak bencillik, insanın başkasının hakkına tecavüzüdür. İkisi aynı şeyler değildir.

Cevap: bireysellik, yaratıcı düşünme yani mühendislik bencilik, geri zekalılık yani ego tatmin etmektir.

Cevap: bence bencillik insanın sadece kendi düşünceleri ve kendi çıkarları doğrultusunda yaşamasıdır. yani sadece kendini düşünür. bireysellik çok farklıdır. kişi birey olduğunun farkındadır. sadece kendinin değil toplumunda çıkarlarını düşünür. toplumda tek başına ne kadar önemli olduğunu ve neler yapabileceğini bilir.

Cevap: Sanırım bireyselliği koruyabilmek, yaşatabilmek için harcanan çabanın adı bencillik.

Cevap: Bireysellik ile Bencillik ikiz hatta üçüz kardeştirler. Büyük kardeş Bireysellik ile küçük kardeş Bencil birde aralarında Kurnazlık kardeş olmak üzere üçüzdürler. Aralarındaki fark tek yumurta ikizleri olmamalarıdır. Aralarındaki sorun ise Poli (çok) yumurta ikizleri olmasından kaynaklanmaktadır. Bireysellik büyük kardeş ile Küçük kardeş BENCİL oldukça uyumludurlar. İyi anlaşırlar, aralarında sorun olmaz. Bazen Kurnaz kardeş araya girince bir bozukluk yaşadıkları da kolayca görünebilir. Bu durum yaşamın bütün alanlarında kolayca hissedilir. Hatta mizah olarak toplumun içinden akan renkleri ile görünür bile.

Cevap: Bireysellik, bireysel olarak iş yapabilme yetisini de içerir,bencillik daha çok egoist düşünmeyi, kendinden başka kimsenin fikrini önemsememeyi ifade eder.

Cevap: bireysellik ve bencillik aynısı bir fark yok.

Cevap: bireysellik kendin olmaktır. bencillik ise kendine yontmak

Cevap: Bireysellik kişinin, 'ben' olmuş halidir. Bencillik ise kişinin, sadece kendini önemsemesidir.

Cevap: Bireysellik, başkalarının kişisel alanını taciz etmeden kendi özgürlüğünü yaşayabilmektir. Bencillik ise kendi istediklerini gerçekleştirmek için, kendi çıkarları için başkalarının haklarını yok saymaktır.

Cevap: Bireysellik; kendi kendine ayakta durabilmek ve kişilik sahibi olmaktır. Bencillik ise kendinden başka kimseyi düşünmemektir...

Cevap: bireysellik:kişinin başkalarından ayrı kendi öz sınırlarını bilip bunları koruyup aynı şekilde başkalarının sınırlarına da saygı duymasıdır bence. örneğin aile için de yaşayan bireylerin birbirlerinin odalarına girerken kapıyı çalması gibi, bireysellik kendimizin veya karşımızdakinin bir insan olarak sınırlarına ve sorumluluklarına saygı duyarak onunla uyumlaşması belki bu yüzden bu uyumlaşmayı toplum tarafından özümseyemediğimizden bunca çatışmalar kavgalar. çünkü birey olamayan biz olmaz biz olman her konuda öncelikle bireysel sorumluluğu üstlenip bunun için çaba göstermektir bence. bencilik ise: bireyin yaşamının hemen hemen her kısmının da ayrıcalığın kendisin de olmasını istemesidir. bence bunun sebebi kendini ayrıcalıklı görmesi, kazanılmış statüler sayesin de geçmişinden kalan ezikliğin oluşturduğu boşluğu doldurma isteği vs. sebeplerdir bencilik bireyin sosyal çevre içerisin de sürekli sıkıntıya düşmesine sebep olacaktır aslında. bu bir bakış açısıdır ve bu bakış açısı eleştirel düşünceyle yerine ve zamanına göre kullanılması şekline dönüştürebilinir..

Cevap: bireysellik bireyin toplumsal değil de bireysel yaşamayı ön plana çıkarmasıdır. kişinin kendini yaşayabilmesi ve bildiği doğruları tek başına da savunabilmek var. bencilik kendinden başkasını düşünmeyen sade kendi hegemonyası etrafında dönmedir. çıkara dayalı bir yaşam biçimidir. çıkarları varsa "o" ona en doğru olanıdır.

Cevap: bireysellik nazımın dediği gibi orman gibi birlikte ağaç gibi tek bencillik ise bir ormanda tek başına fakat özgürce

Cevap: bireyselcilik sistemin ifadesi bencillik ise kişiliğin ifadesi, aradaki farkı bir kelimeye indirgeyemedim.

Cevap: Bireysellik cismin kendisi, bencillik ise o'nu yakalamaya çalışan gölgesidir. Bireysellik çeşit çeşit çiçeklerle dolu bir bahçe bencillik ise o'nun önündeki yüksek taş duvardır.

Cevap: birey olma olgusu. insanı diğer insanlardan ayıran, ona kendi öz kişiliğini veren şeydir, fakat bencillik ise sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmektir

Cevap: Bireysellik;büyük küçük demeden herkesin bir birey olduğunu kabullenip,herkese hak ettiği değeri vermektir.Bencillik ise bireylerin sadece kendilerini önemseyip kendi çıkarları için tereddütsüz her yolu mubah zannetmeleridir.

Cevap: bireysellik kişinin kendi gerçeğini algılama sürecinde bu gerçeğe sahip çıkması ve kendine saygı duyması, bencillik ise b anlayıştan bir adım öteye geçemeden karşısındaki kişinin hak ve hukuku ne olursa olsun her türlü davayı kendine yontmasıdır. olması gereken toplumsal bütünlük için önce kendine saygı sonra herkesin yaşam hakkına saygı.

Cevap: Bireysel bencilliği de bir kesitinde kapsayan ama bazen sosyal olmada, sadece kendisi için değil sonuç odaklı ve bazen takımlar için köprü olmada, iş yapabilme adına izlenen yol olabilmekte iken bencillik kendisi için var olma algısının hakim olduğu ve asla toplum yada takım için bencil olunamayacağı kişilik biçimidir bence.

Cevap: bireysellik kendimiz için bir şeyler yapma; bencillik başkalarına ayrılması gereken zamanı çalarak kendini düşünme, başkalarının hakkını gasp ederek kendini düşünme ve hep kendi için bir şeyler yapma.

Cevap: bireysellik kişinin eylemlerinde tek başına hareket etmesi ve bundan hoşnut olmasıdır. bencillik ise toplum içerisinde bile kişinin sadece kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmesidir. yani sonuç olarak; bireysellik bir seçim iken; bencillik ise arkadaşlığı, dostluğu öldüren hoş olmayan bir davranıştır.

Cevap: bireysellik ve benzerlik arasında hiçbir benzerlik kuramıyorum. bireysellik, özgünlük, yaratıcılık vb kavramları çağrıştırıyor. bireysellik, bilimsel davranış ve düşünüş gerektirir. oysa bencilliğin öğrenilecek ya da öğrenilmesi zaruri bir durumu yoktur, insanı hiçbir şekilde geliştirmez. zihni önyargılarla kapatır.bireysel insan özgürdür, bireysellik insan ruhuna ve yapısına uygundur.

Cevap: bireysellik haklarını savunmak, bencillik ise karşısındaki insana kendinde olanı vermeme (maddi manevi ne olursa) hatta onda olanı alma çabasıdır.

Cevap: bireyselliğin bireyin topluma kattıklarının yanında bencilliğin toplumdan ve bireyden götürdüklerinden söz edilebilir.

Cevap: bireysel olmak sınırlarının farkında olmaktır, bağlaşık olmamaktır, özgüven sahibi bağımsız bir birey olmaktır ve aidiyetten de kopmadan bir birey olmaktır. bencillik ise her şeyde kendine pay çıkarmak, herkesten önce kendini düşünmek, insanların eşit olmadığını, kendisinin üstün bir varlık olduğunu düşünmektir. Bir psikolojik rahatsızlıktır bence bu.

Cevap: bireysellik!! birey olmak, ferdi bir şey olmalı, bencillikse apayrı bir konu, kıskançlık egoist olma duygusu, bence, bencillik bir içgüdü, kötü bir duygu, kötü huy, bireysellikse hiç yanından geçmeyen farklı anlam içeren kelime

Cevap: bireysellik; kendimizi toplumun içinde bir birey olarak görmek. ama bencillik sadece kendini görmek. şöyle desem doğru olur mu bilmiyorum ama (ben varım ve içinde yaşadığım toplumun bir parçasıyım ben olmasam da benim yerimi alacak bir birey olacaktır). Ya da (ben varım ben yoksam toplum diye bir şey olamaz bensiz toplum düşünülemez)

Cevap: İki tamamen zıt kavram. Bireysellik; kişinin kendi donanımı kapsamında olan. Bencillik ise; kişinin kendine dönmesi, ben merkezci olması.

Cevap: Bireysellik bireyin fiziksel zihinsel ve coşkusal olarak güç kazanmasıdır. Yani öz gücünün gelişmesidir. Bu nedenle bireysellik bencillik demek değildir. Bencillik ise yalnız kendini düşünen kendi çıkarlarını herkesinkinden üstün tutandır. Bireyselleşen kişi kendini sevebilir oysa bencil kişi kendini sevemez. Aynı zamanda başkalarını sevebilme yeteneğinden de yoksundur.

Cevap: bireylik bir insanın sorumluluklarının farkında olması ve gereği için caba sarf etmesi ancak bunu zorunluluk olarak değil insan olma bilinci ile yapmasıdır, bencillik ise yine insanın farkında olması ancak bunu ihtiyaçlarım olarak nitelemesi ve kendisi için zorunlu olduğunu düşünmesi ve düşündürtmesidir.

Cevap: bireyseller gerektiğinde haklarını korumak için benciller başkalarının haklarını gasp etmek için uğraşırlar

Cevap: ikisi kelime zıt anlamdadır bana göre. Bireysellik kendine yetebilen, ihtiyaçlarını gidermek için başkalarına bağımlı yaşamayan veya sömürmeyen, diğeri ise tam tersine kendi ihtiyaçlarının giderilmesi için başkalarını araç olarak görmek, soru bence yanlış sorulmuş, ikisinin arasındaki fark nedir? yanlış bence. çünkü ikisi zıt kavramlar. Ama bencillik her insanda var. Önemli olan bunun yaşamının ne kadarını kapsadığı sanırım. Çünkü bizim toplumuzda tamamıyla birey, yetişkin yetiştirmek mümkün görünmüyor. Kasıtlı bağımlılıklar dayatıyor, geleneklerimiz. Çünkü insanları yetiştirenlerin, toplumda kendini ifade etmediklerini görüyoruz. Toplumda kendini ifade etmeyen kişilerin de, sağlıklı bireyler yetiştireceğini düşünmüyorum.

Cevap: bence bireysellik kendine de haklar tanımak sadece başkaları için yaşamamaktır, bencillikle arasındaki sınırsa çok hassastır başkalarına haksız yere zarar vermeye başladığınız veya haklarına tecavüz ettiğiniz yerde bireysellik biter bencillik başlar

Cevap: Bencillik her ne olursa olsun kişinin istediği bir durum ise önceliği kendine vermesidir. Bu olayda hak etmiş veya etmemiş olması önemli değildir. Bireysellik o kişinin kendine özgü davranış şekilleri olması, başkasının hakkını gasp etmeye yetkisi olmamasıdır.

Cevap: bireysel olduğunuz durumda paylaşabilir, fakat bencillikte paylaşım olgusu asla yoktur.

Cevap: Bencil, toplumsal kurallar ve vicdanı aksini söylediği durumlarda dahi, bireyselliğini öne çıkarmaktan kendini alıkoyamayan kişidir. Bencilliğin dozu arttıkça vicdanın da sesi kesilir.

Cevap: Bencillik başkalarının da sizin gibi düşünmesini istemektir. Bireysellik alınan kararlarda kendi çıkarlarını ön planda tutmasıdır.

Cevap: Bireysel kişiler tek başınalıktan hoşlanan insanlardandır. Bencil insanlar ise önce kendini düşünen ve bireysellikten farklı olarak kendini ön plana çıkaran,önemseyen kişilerden değildir.

Cevap: bencillik kişinin sadece kendisini düşünmesidir. bireysellik ise tek başına da var olabilme becerisidir. bir nevi kendi kendine yetebilmektir.

Cevap: Bence, bireysellik, durum karşısında tek başına hareket edebilme kabiliyeti iken, bencillik, durum karşısında kendinden başkasını düşünmeden hareket edebilme davranışıdır.

Cevap: bencil, egosu için başkalarının hakkına tecavüz etmeyi hakkı zanneder, birey haklarına tecavüz edilmemesini sağlamaya çalışır.

Cevap: bence bireysellik kendin olmakla ilgili.kendi bilincine göre hareket edebilmek. “başkaları ne der”den kurtulmaktır. kendi kararlarımızı kendimiz alıp sorumluluk almaktır. bencillik üstünde okuyup çalışmadım ama insanın sahip olduğu değerleri (maddi manevi) kimseyle paylaşmamasıdır.

Cevap: bireysellik insanın başkasına bağlı kalmadan kendi kararlarını verebilmesidir. bencillik ise insanın kararlarını verirken sadece kendisini düşünmesidir....

Cevap: bireyselliği kendi yaşamımla şu şekilde açıklama yapabilirim. nişanlıyım 21 yaşındayım ve iki sene aradan sonra şunu gördüm isteklerim yok olmuş beklentilerim yok eskiden çok fazla arkadaşım olmasına rağmen şimdi çok çok az sayıda yeni yerler keşfetmeyi güzel sanatlara ilgimi kaybetmişim bunları tekrar istemem birey olduğumu tekrar hissetmek yani şahsi ihtiyaçlarımı geri alma düşüncesindeyim en doğal hakkım olduğunu da düşünüyorum. bencillik ise beni bu hale getiren kendi yaşam tarzını bana benimsetmeyi arzulayan kendi istediğinde dışarıya çıkmak o istediğinde bir şeyler yapmak bu bencilliktir işte. bireysellik eğer bu dünyada nefes alma şansımız varsa isteklerimizi yapma olanağı sunar bencillik ise kendi istediklerimizi karşı tarafa zorla yaptırmaktır.

Cevap: Bireysellik, kişinin kendini yaşam içerisinde ifade edebilmesi ve diğerlerinden farklılıklarının farkında olması demektir. Bencillikse, kendi bireyselliğini başkalarınınkinden üstün ve ayrıcalıklı görmesidir. Kişi kendi bireyselliğini yaşarken, başkalarının bireyselliğine de saygılı olmalıdır.

Cevap: bireysellikte kendi duygularını önemsersin. bencillikteki, farksa. duygularında başkalarına zarar verme noktasına gelmektir.

Cevap: bence bireysellik at gözlüklerini takıp, insanın etrafında olan olayları sadece kendi lehinde, objektif olmadan görmesidir. istediğim her şey benim olsun gerisi de beni ilgilendirmez. "Her koyun kendi bacağından asılır" mantığı bireyselliğin temelini oluşturuyor diye düşünüyorum. bencillik ise bireyselliğin bir üst basamağı gibi: artık bu noktada insan sadece kendini görüyor. başkalarının doğrularını görse bile kabullenmeyen insanlar görüyorum bazen, kimin ne düşündüğü önemli değil bencilliğin olduğu yerde, imkan ve şartlar, başkalarının ihtiyaçları önemsizdir. zaten başkalarının ihtiyaçlarını görmekten de yoksundurlar.

Cevap: Bana gerekli olan ile fazlası arası düşünce ve tercih hatta tasarruflar olsa gerek.

SEVGİLİ DOĞAN CÜCELOĞLU NUN BİR YAZISIDIR...

HAYATA DAİR ...

bu aralar bir melodram halidir aldı yürüdü beni ; yaşlanıyorum sanırım hayatı daha bir sorgular hale geldim.Ve bu sorgulamalarıma neden olan şeyler insanın doğasında bulunan ve ne yazıkki sevgili mantığımızın yenemediği ama aynı zamanda insan olduğumuzun göstergesi de olan duygularımız ! bendeniz ne yazıkki yıllardır mantığını ikinci planda tutan ve duygularıyla hareket eden biri olarak bunun acısını çok çektiğimdenmidir ? nedir ? daha bir kendim ve ruhum üzerinde ar-ge çalışmalarına giriştim.hadi hayırlısı bakalım ! gerçi her ne kadar öğrenmenin yaşı yoktur deselerde;otuzuna gelmiş bir kadın ne kadar bencilliği ve bunun gibi eksik olan yanlarını tamamlar orası soru işareti biraz !

11 Kasım 2007 Pazar

CANIM ATAM !!!

ŞİMDİ UZAKLARDA OLAN SEVGİLİ ATAMA MEKTUP ...İŞTE BİR 10 KASIM DAHA VE BİZ SENİ ÇOOK ÖZLEDİK


canım atam sen hani benim şu nacizane vücudum elbet toprak olacaktır ; ancak TÜRKİYE CUMHURİYETİ ilelebet payidar kalacaktır , cumhuriyeti biz kurduk sizler yaşatacaksınız ,ve bunlar gibi nice sözün ile bize anlatmaya çalıştığın ve yine biz yani türk gençliğine söylediğin hitabın da da sözünü ettiğin iç ve dış güçlerimiz var ya işte artık o derece içimizdeler ki inan nasıl karşı duracağımızı bilemez bir hale geldik ! işin kötüsü artık bize nasıl ne yapacağımızı söyleyecek sen de yoksun ve korkarım sevgili halkım da o güç ve ruh ta yok.belki benim gibi düşünen yüzde yirmilik bir grup türk var; bizim onlara karşı duruşumuz ne kadar sürer bilinmez ama bizler kanımızın son damlasına ; ve son nefesimize kadar başta çocuklarımız olmak üzere herkese seni ve ilkelerini anlatmaya devam edeceğiz ! seni ne kadar özlediğimizi kelimelerle ifade etmek inan çok güç ama benim gibi pek çok insan TÜRKİYE İŞ BANKASI nın senin aramızdan ayrılışının yıldönümüne denk düşen seni anmak adına yaptırdığı reklam filminde gözyaşlarını tutmakta güçlük çekiyor .seni bu şekilde anmak ve kalbimizde yaşadığını bilmemize rağmen seni gördüğümüzü ve bir yerlerden bizleri izlediğini bilmek bile inan çok güzel ...

9 Kasım 2007 Cuma

ELLERİNE VE YÜREĞİNE SAĞLIK SEVGİLİ CEM ADRİAN

Bu şehirde bir kadın var, adı bana özel
Elleri var küçücük, yüzüyse çiçeklerinden güzel
Kimse bilmez benden başka
Bir kalbi var kocaman ama bana özel
Bazen kızar dünyaya ama sadece kendini üzer

Göremezler
İzin vermese asla üzemezler
Çözemezler
O'nun bir düşü var ki asla bilemezler
O'nu neden sevemezler
Bilemezler, hiç sevemezler

Bazen bakar gökyüzüne O, bulutları izler
Kuş olup uçmak, kanat çırpmak
O bulutları geçmek ister
Yemyeşil çimenlerde sırılsıklam koşmak ister
Bu gri şehrin tüm yollarını rengarenk boyamak ister

Göremezler
Kalbimdeki elmasa erişemezler
Çözemezler
O'nun bir düşü var ki asla bilemezler
O'nu nasıl sevemezler
Bilemezler, hiç sevemezler

Şimdi O kanatlarını rüzgara açmış
Dur diyemezler
Yıldızların arasında o kadar parlakki
O'nu seçemezler

Başka sularda
O şimdi başka rüzgarlar arıyor
Başka yollara yürüyor
Başka

8 Kasım 2007 Perşembe

MERHABA :-(((

bu akşam öyle bir hüzün kaplıki içim elim yazmaya bile gitmiyor.canım çok yanmış bunu ancak kesik yaramın sancısı azaldığında yani şimdi farkedebiliyorum.oysa daha dün akşam hayatta kalma nutukları çekiyordum sevgili guno cuğuma ama görüyosun ya ogüncüm ablanın önce kendine sana öğütlediği şeyleri yapması gerek ! hani şu kesik varya onu açan beni bugüne kadar yaralayan kişiler nedense hep çok sevdiklerim olmuştur.bunu aşamadım ne yazıkki bir türlü !!! hani dün akşam dediğim gibi ben artık deli olmadığımı anladım.ben deli falan değilim ben düpedüz uzaylıyım.sanki bunca yıldır insan denilen şu yaratığı tanımamışım gibi hala inanıyor hala saf gibi davranıyorum.Ve ne yazıkki sonunda yaralanan yine hep ben oluyorum.bunu yapmayacağıma defalarca yeminde etsem kendime söz de versem nafile ... allah bana ne yazıkki kin konusunda bir balık hafızası vermiş ....keşke kendimizi değiştirecek ( ruhumuzu yani ) gücümüz olsaydı ... ve eğer mümkünse bana kara melek gibi bir ruh olsun lütfennn